29 Ocak 2009 Perşembe

Bulutları Kovan Tapınak (Fu-Yüng-ts'e)

Hayda bu da nereden çıktı demeyin şimdi. Kuzeyde aşırı kar ve soğuk olduğu için az biraz güneye indim, Çin içlerinde hafif araştırma yapayım dedim. "Bulutları Kovan Tapınak" enteresan bir konu geldi bana, isterseniz okuduğum yerden bir alıntı yapayım. Bakalım size de ilginç gelecek mi...

"Daha önceleri So-fang ordusu ile T'u-küe'ler arasında kuzeyde (sarı) nehir sınır oluşturuyordu. Nehrin kuzey kıyısında bir Fu-yün(bulut kovucu) tanrılar tapınağı bulunuyordu.T'u-küe'ler imparatorluğa saldırmayı düşündüklerinde önce mutlaka tapınağı ziyaret ediyorlar,orada şarap adaklarında bulunuyor ve şans diliyorlardı.Ancak bunun ardından atlarını otlatıyor,ve askerlerini topluyor ve (sarı) nehri geçiyorlardı.

…Ama T'ai-tse-şao-şi (veliahdın saray öğretmeni) T'ang Hiu-king iki han zamanından beri(İ.Ö. 206-219) Kuzeyde hep (sarı) nehrin kenarında mevzilenildiğini söyledi;….

(Çang) Jen-yüan) Fu-yün-ts'e nin (bulutları kovan tapınak) bulunduğu yerde orta şehri kurdu….Üç şehir de nehir geçitleri kenarında kuruldu ve birbirleriyle bağlantıları vardı."

Çin kaynaklarına göre Doğu Türkleri, Liu Mau-Tsai, Selenge yayınları s.426-427

Dipnotlarda bahsi geçen üç antik şehrin So-fang,Yü-lin ve Ling-wu olduğu belirtilmekte.

Bulutları Kovan Tapınak neden ilginç olsun ki diye düşünebilirsiniz. Türklerin ve Türkiklerin iklimi kontrol etmek amacı ile kamlardan, şamanlardan yardım istediklerini, iklimi kontrol ettiğine inandıkları "yada - jade" taşını kutsal saydıklarını biliyoruz.

Hava durumunun bu kadar önemli olmasının sebebinin biz kemankeşler için anlaşılmayacak bir tarafı yok. Ellerindeki en güçlü silahları olan organik kompozit yaylar yağmurda çalışmıyordu. Bu nedenle havanın açık ve ayın göründüğü geceler onların saldırı yapması için uygun zamanlar olarak görünüyordu. Karşılarında sayıca çok üstün Çin orduları karşısında en güvendikleri silah zamanının teknoloji harikası kompozit yayalardı elbet. Savaş anında yağmur yağması halinde de genelde savaşı kaybettikleri Çin kaynaklarında yer almakta.

Ebetteki eski Türkler farklı inançlara sahip olmuşlar İslamiyet öncesinde Budizmden Tengrizme (Şamanizm), Hristiyanlıktan Yahudiliğe, Manihezime bir çok inanca intisab etmişlerdi. Çin kaynaklarından Bilge Kağan zamanında halkın çoğunluğunun Budist ve Taoist inanca sahip olduklarını biliyoruz.

Eski Türklerin hava durumunu gökyüzünün durumuna göre inceledikten sonra, inançları gereğince yağmur yağmaması için "Bulutları Kovan Tapınak"ta ibadet ettikleri ve tanrılara adak sundukları, sonra birbirlerine şans dileyerek Çin içlerine saldırdıklarını düşünmekteyiz. Kitaptan alıntı yaptığım dönem M.S. 701 yılları, yani bu yüzyıla kadar Türk ve Hun ordularının saldırıya geçmende önce nehrin bu kesiminde toplandıkları ve ibadet ettikleri bilgilerini elde edebiliyoruz.

Acaba bu tapınağı bulabilir miyiz? Aramızda Çince bilen olmadığına göre işimiz zor ama denemekle bir şey kaybetmeyiz. Elimizdeki veriler;

  1. (Sarı) Nehrin o tarihlerde Çinliler ile Köktürkler arasında sınır olduğu. Hemen bir Köktürk devleti haritasına bakarak kabataslak incelememiz gereken sahayı enlemsel olarak tespit ediyoruz

  2. O tarihlerde Köktürk devleti tebası olan Türklerin Ordos’ta olmadığını bildiğimiz için, Sarı Nehrin kuzeydeki kolunun civarında aramamız gerekiyor.

  3. Eski Türklerin ve Hunların Çin içlerinde ağırlıkla Gansu ve Shensi eyaletlerinde olduğunu da bildiğimizden boylamsal olarak araştırma alanımızı biraz daha daraltıyoruz.

  4. Elimizde antik şehirlerin isimleri olmasına rağmen şimdiki şehir isimleri hem farklı hem de aksan farkı yüzünden Çinli arkadaşlarımızın bu şehir isimlerine göre bize yardımcı olmadıklarını üzülerek müşahede ediyoruz.

GoogleEarth sağ olsun, Çin'e gitmeye gerek yok. Başlıyoruz taramaya nehir boyunca ama, sarp dağlardan veya çöllerden başka bir şey yok. Bütün nehir boyunu tarıyoruz ama ilginç hiçbir şey yok. Çinli arkadaşlardan yardım istiyoruz ama onlar da bir şey bulamıyorlar. Sonra "Sarı" kelimesinin parantez içerisinde olmasından, orijinal metinde nehirden bahsedildiğini Sarı Nehir olmayabileceğini tespit ediyoruz, diğer nehirlere bakmaya başlıyoruz… Ve bingo! Sarı nehrin kuzeydeki koluna paralel bir başka nehrin kenarında ve kitapta yazıldığı gibi nehrin kuzeyinde bir tapınak buluyoruz. Tapınağın yeri tam olarak sınır bölgesinde ve nehir Sarı Nehir gibi devasa bir nehir değil, geçmeye oldukça müsait. Zoom’luyoruz tapınağın olduğu yere ve bulunduğu tepenin bulutlu tepe "cloudy hill" olarak isimlendirildiğini görünce içimizden "galiba aradığımız yer burası" diye geçiriyoruz.


Tapınak uydu görüntüsü (Google Inc. izniyle / © 2008 Europa Technologies, © 2008 NFGIS, Image © 2009 DigitalGlobe)

Noktayı GoogleEarth programında açmak için tıklayınız (GoogleEarth yüklü olmalıdır)

İçerisinde 50.000 Budha heykelinin olduğu bu Budist tapınağının Unesco tarafından Dünya Kültür Mirası listesinde korunduğunu öğreniyor ve "bir ordu ancak burada ibadet edebilirdi" diye düşünüyoruz. Gene de işi şansa bırakmayalım diye o tarihlerde Türkistan da başka Budist tapınağı var mı diye kısa bir araştırma yapıyoruz. Doğu Türkistan'da Bezelik’te benzer bir Budist Tapınağının olduğunu tespit ediyoruz. Gene mağaraya yapılmış ve gene binlerce heykelin olduğu bir tapınak... Ne dersiniz, savaştan önce atalarımızın yağmur yağmasın diye bulutları kovmak için ibadet ettikleri yer burası olabilir mi?


(Tony Chou Y.J. izniyle)

Tapınak ile ilgili resimlerin bulunduğu "http://www.panoramio.com/photo/4274688" adresine bir göz attığımızda oradan alınan yukarıdaki resimde kullanılan mavi-turkuaz renkler dikkatimizi çekiyor. Çinlilerin favori rengi kırmızı ama Turkiklerin maviyi tercih ettiğini biliyoruz, bayrakları da o renk zaten. Sadece Budha heykellerine bakarak bir sonuca ulaşmak mümkün olmadığından diğer detay süslemelerin fotoğraflarına ulaşmaya çalışıyoruz. Ne de olsa insanlar yeni bir inancı benimserken eski inançlarından kolaylıkla vazgeçmiyorlar. Temalı fotoğraflardan belki bize ait bir şeyler bulma ihtimali olabilir. Bir Çinli arkadaştan gelen tapınağın görüntüleri aşağıdaki linklerde mevcut. Herhangi birine tıklayıp seyredebilirsiniz. Elbette ki elimizdeki verilere bakarak bu tapınağın Hunlar tarafından yapılmış bir tapınak olduğunu söyleyemeyiz. Ama en azından Hunların Köktürklerin etrafında savaştan önce toplandıkları ve bulutları kovmak için ibadet ettikleri tapınağın burası olmasının ihtimal dâhilinde olduğunu söyleyebiliriz. İnşallah Cengiz hoca oralarda da araştırma yapmıştır. Aradığımız tapınak bu olmasa bile Dünya Kültür mirası listesindeki bu dehşetengiz tapınak bakılmaya değer. Aşağıdaki linklerden tapınakla ilgili klipleri isterseniz bir seyredin belki size ilginç gelen bir şeylere rastlarsınız.

Görüntüler için tıklayınız

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder