15 Ağustos 2009 Cumartesi

Moğolistan’da Benzersiz keşif




Bir yakınımız daha ölmüş Moğolistan’da

Arkadaşlarımız okla ilgili araştırma yaparken tarihimizi ilgilendiren bir şeylere ulaştığımızda paylaştığımızı bilirler. Geçenlerde Azad Kuldevlet kardeşimiz haber vermişti Moğolistan’da bir kurgan kazılmış diye. İşlerimiz dolayısı ile ilgilenmeye vakit bulamamış idik. Sizler için konuyu biraz araştırayım dedim. Haber başlığı şöyle “Unikalnaya Nahodka Arkeologov v Mongolia -Moğolistanda Arkeologların Benzersiz Keşfi”

Tvcom-tv.ru internet sitesinin haberine şöyle bir göz atalım bakalım: Size de ilginç gelecek mi? Haber daha taze sayılır. Şöyle diyor 16.07.2009 tarihli haberde:

“Rus-Moğol ortak araştırma ekibi 7. yüzyıla ait, bilim adamlarının göçebe -Türk halklarının tarihine alışılmış bakış açılarını büyük ölçüde değiştirecek bir buluntu keşfetti. Arkeolojik eserleri görebilmek için ekip üyeleri birkaç ton toprak çıkartmak zorunda kaldı. Böylesi Moğolistan’da daha önce keşfedilmedi.

Bu sadece bir kurgan değil, bir zamanlar etrafı kuleler ve toprak setlerle çevriliydi. İçerde arkeologlar üç kemerli bir galeri içine konulmuş ve içinde kilden insan ve at heykelcikleri bulunan kerpiçten iki niş buldular (odacık).”


Fesuphanallah yahu bu adamlar göçebe değil miydi? Ne şehri, ne heykeli? Bu adamlar kültürsüz, bir şey üretmeyen, medeniyete hiçbir katkısı olmayan, tarih dışı diye sınıflandırılan, asıl geçimi yağmacılık olan barbarlar değil miydi? Bakın haberde bile göçebe-nomad diye yazılıyor. Kim koymuş acaba o heykelleri oraya? Büyük olasılıkla ya Çinlilerden çalmışlardır ya da İranlılardan. Bakalım uzmanlar ne demiş bu konuda? Benim gibi kel kemankeşin lafına kim itibar edecek? Devam ediyoruz;

“Eski liderin mezarı kerpiç duvarla kapatılmışsa da, bu gömüt kendi zamanında soyguncular tarafından yağmalanmış. Kerpiç duvarın bir kısmı yıkılmış, mezarın girişini koruyan kilden iki aslan heykeli kırılmış. İçerde bulunan ahşaptan insan, kuş, hayvan ve balık heykelcikleri korunmuştur. Üstelik eski ustalar tarafından figürler insan yüzüne çok benzer şekilde yapılmış”

Olacak iş değil! Gerçekçi akımda bir sanatkâr ve içerde yatanın yüzüne benzer tarzda heykelini yapmış. Göçebelerden heykeltıraş çıkmayacağına göre herhalde heykeltıraşı dışarıdan ithal etmişlerdir. Faks çekmiş veya telefon etmiş olmalılar. Bu Türkler göçebe ya nerden bilsinler böyle işleri!

-“Aloo!!! Abi be sevabına Yunanlılara söyle, bize bir iki tane heykeltıraş göndersinler. Reisimiz öldü ona bir heykel yapılacak. Mezarına koyacağız abi, ilk uçakla gönder sana zahmet. Orada yoksa Florensa’ya falan haber verin. İranlı heykeltıraşlar bizim pek hoşumuza gitmiyor, onlar gerçekçi yapamazlar. Çinliler de çok süsleme yapıyor, biz ne de olsa göçebeyiz, öyle süslü işler bizi bozar .”

İşe bak hem de kulelerle süslenmiş toprak barikatlı bir kale ve ciddi bir antik şehir bulunmakta. Hiç göçebenin şehri mi olur? Onlar at üstünde gezerler hiç durmadan. At çobanıdırlar, bir de koyun beslerler. At eti yer, kımız içerler. Bize öyle anlattınız şimdiye kadar. Bakalım başka ne demiş uzmanlar?


“CO RAN ( Rus Bilim Akademisi Sibirya Bölümü) Orta Asya Tarih ve Kültür Enstitüsü Moğoloji,Tibetoloji ve Budizmoloji Bölüm Müdürü Sergey Danilov:

Buluntular, kumaş üretimi, kerpiç imali, dülgerlik (marangozluk) sanatlarında yüksek seviyeye ulaşıldığını kanıtlamaktadır ve bu “Göçebe” Türklerde sanatın gelişmediği yerleşik bakış açısını-(kanaatini) çürütmektedir.”


Hayda! Adamlarda el sanatı ileri düzeydeymiş. Bizden birisi yapsa bu yorumu İrlandalılar “Hadi oradan be!” derdi. “Kafatasçı mısın nesin? Eşkıyaymışız be kardeşim, vurmuşuz kırmışız almışız, bunu bir defa kabul etmemiz lazım.” “Toynbee abi be “tarih dışı” halkların yapacağı işler mi bunlar? Ne işler karıştırıyor bu Moğol ve Rus arkeologlar. Abi bu dülgerler, heykeltıraşlar, kumaş dokumacılar nerden gelmiştir? Hangi zavallı “ari ırkın” temsilcileridir bunlar. Göçebeler bunları yapamaz di mi abi.? Kafamız karıştı. Yıllardan beri seni tarihte otorite saymışız. Sen buyurmuşsun “tarih dışı halklardan olduğumuzu.” Sevabına hâlâ yaşıyorsan şu işi yorumlayıver. Bu Ruslar alkole müpteladır ne dediklerini bilmezler. Adamın sıfatı bir paragraf kadar var ama saçmalıyor galiba. Kitap yazmana falan gerek yok, sen dersen biz inanırız. Bizim göçebe aklımız ermez böyle şeylere. Zamanında casusluk falan yapmışsın, yazdığın “Mavi Kitap”ta sahtekârca attığın kazığı hâlâ çıkartamadık ama sen bizi yine de seversin abi. Sen ne de olsa “Türk dostu” olarak bilinirsin bu ülkede. Açıkla gözünü seveyim.’

“Kazı alanının yerini Moğolistan Uluslararası Göçebe Medeniyeti Araştırmaları Enstitüsünden Prof. Oçir 7 sene önce keşfetti. Arkeolojik araştırma ancak Moğol alimlerin kazı-araştırma yapabilecek ortak ve alan çalışmasının finansmanını bulduktan sonra başlayabildi. Moğolistan Uluslararası Göçebe Medeniyeti Araştırmaları Enstitüsü, Uluslararası Projeler Koordinatoru Tayjid Ayuydayn Oçir: “Bu gömütü keşfettikten sonra uzun bir süre kimle çalışacağımıza karar veremedik, sonunda şu anki Rus arkeolog arkadaşlarımızda karar kıldık.”

Oçir abi orda kazı alanının hemen 165 km alt tarafında bizimkiler olması lazım. Hani Orhun yazıtları var ya? Hah Oradalar işte. Onlara haber vermediniz mi abi? Hani oraya depo falan yapmışlar, yazıtları depoya koymuşlar, kaplumbağanın üzerine yazıtı ters yerleştirmişler ama olsun. Cepheye de Çince tarafı çevirmişler ama o da önemli değil. Bir de oralara asfalt yol yapıyorlarmış. 3 sene öncesine kadar oralarda araba bulunamazken Moğolların her birinin altında son model cipler varmış. Bereketli topraklar üzerinde ellerinde detektör bize ait kurganlardaki altın eserleri götürüp çarşıda pazarda satıyorlarmış. Zaten yakın zamana kadar oralarda bu mezar soygunculuğu yasak değilmiş. Yeni yasalaşmış galiba ama harıl harıl altın aranıyormuş gene. Bizimkiler de oralara yol yapmakla meşgulmüş, onlara bir haber verseydiniz belki ilgilenirlerdi. Yol bitince kaldırım yapmaya başlarlar. Her sene de değiştirirler artık. Belki oraya da bir asfalt yol yaparlardı. İnsan haber vermez mi? Ne de olsa siz bizim amca çocuklarımız sayılırsınız. Ayıp değil mi Ruslarla çalışıyorsunuz?


“Arkeologlarca keşfedilen bu kurganın sadece 2 km yakınında eski bir yerleşke bulunmaktadır. Daha önce bu yerleşkenin Uygurlar veya Kidanlar tarafından kurulduğu düşünülüyordu. Ancak son keşif bilim adamlarını bu görüşlerini gözden geçirmeye zorlamaktadır.”

Uluslararası Göçebe Medeniyeti Araştırmaları Enstitüsü Bilim Adamı Lhakvasuren Erdenebold: Bu eski (antik) yerleşkenin üzerinde çalıştığımız höyük (kurgan-Nekropol) ile bağlantısı olduğunu düşünüyoruz. Araştırmaya devam edeceğiz.”

Yahu Erdenebold hocam sen bari bizimkileri tanıyorsun. TTK’nın sayfasında birkaç çalışmada soyadını gördüm. Herhalde adını doğru okuyamadılar. Kim verdi abi bu ismi sana ya? İnsan sevabına bir haber verir. Belki aradığınız finansmanı bir şekilde sağlarlardı. Ne olacak bir kazı masrafından? Bak bizim kurumlarımız bir sürü kazıya destek oluyor. İçlerinde bizim tarihimizle ilgili çok az kazı var ama olsun, belki ilgilenirlerdi abi ya. Neyse fazla cıvıtmayalım. Kemankeşler gene uzun yazdın diye başımın etini yiyecekler.

“Bazı tarihi kaynaklara göre bu antik yerleşim noktası 647 yılında Tuul Nehri yakınında kuruldu. Arkeologlar bu antik şehirde farklı zamanlarda Moğolistan topraklarında göçebe imparatorlukları kuran, Türk, Kidan ve Uygur, olarak 3 ayrı halkın yaşadığı 3 farklı katman bulunduğunu düşünmektedirler. Ancak bunun doğruluğu gelecek sene tetkik edilebilecek.”

Yevgeni Pavlov’dan geçen haber böyle. Bu kazı alanı Dzaamar denilen küçük bir kasabanın yanındaki Tuul Irmağı’nın yakınında. Tuul Irmağı, Orhun Nehri’nin kollarından birisi ve bu alan Orhun Yazıtları’na çok yakın. Güney batı istikametinde kuş uçuşu 165 km. Moğolistan da yol yok zaten, hadi olsun 200 km. Ben bu haberi bizim televizyonlarda duymadım. Acaba bizi hiç mi ilgilendirmiyor? Haberle ilgili adresi veriyorum. Rusça anlamasanız da bu kurganın içini görmenizi tavsiye ederim.Kanal Rusya geneline yayın yapan ciddi bir televizyon kanalı ha!!! öyle yerel tv falan değil

http://zvezdanews.ru/video/day_events/science/0033411/
http://rutube.ru/tracks/2137013.html?v=2862ac76e0cdc6042b889e05a1040a47&autoStart=true&bmstart=131

Adamlar nasıl da hararetli veriyorlar haberi. “Benzersiz keşif” diye. Bizden ilgilenen olur mu acaba? Ha! bir de yakınlarda büyük bir altın madeni var. Altın işlemede de atalarımızın ileri düzeyde olduğu bazı “densiz, kendini bilmez bilim adamları” tarafından söylenmekte. Anlatılanlara göre Bilge Kağan hazinesi denilen hazine, Tutankamon’un mezarından sonra en fazla altın buluntuya sahip kazı özelliğini taşıyor. Kurganlarda bol miktarda ele geçirilen altınların kaynağının burası olması olasılığı hiç de az değil. Gözünüzü seveyim beze ait olduğunu sağır sultanın bile duyduğu, kabul ettiği Orhun Yazıtları’nı sıvazlayıp durmaya ara verin de etrafınıza biraz bakın. Hazine avcıları kurganlarımızı daha fazla talan etmeden etraftaki eserleri tespit edip koruma altına alın. Bırakın yolla, kaldırımla uğraşmayı da, tarihimiz yağmalanıyor ne olur biraz sahip çıkın.

İSKİTLEŞTİREBİLDİKLERİMİZDEN MİSİNİZ ?

Bizimkiler ilgilenmezse ne olacağını ben size söyleyeyim. Ruslar bu işe fon bulamayacaklarından, daha doğrusu bulmayacaklarından, önceki kazılarda olduğu gibi araştırma yapmak üzere bu eserler Alamanya’daki veya Amerikanya’daki laboratuarlara gidecek. Bir sene gerekli araştırmalar yapıldıktan sonra, mevtanın beyaz olması hasebiyle İskitlere ait olduğu söylenecek. İskitlerin “İndo-İrani bir halk” olması dolayısı ile Hint- Avrupa dil ailesi bağlantısından ari ırkın temsilcilerinden birine, kuvvetle muhtemel ki İndo-Germen halklardan birisi olduğu bilimsel (!) olarak açıklanacak. Tıpkı daha önceki buluntuların başına geldiği gibi.

Almanlar İndo-germen halkları Asya içlerinde aramaktan vazgeçmişlerdi. İkinci dünya savaşında Rusların elinden Asya’yı alamadıkları için olsa gerek. Daha çok İskitlerin torunu olduklarını iddia ettikleri Osetler üzerinde duruyorlar ve Osetya da cirit atıyorlar ama bu buluntu bence Asya ya geri dönmek için iyi bir sebep. Tabii önce usulünce İskitleştirilmesi icap etmektedir. Böylelikle Romanya’dan taa okyanusa, Kuzey Çin’den Kuzey Sibirya’ya kadar uzanan dünyanın en büyük imparatorluğu kurulmuş oluyor. “Hayali İskitya İmparatorluğu” Nerede önemli bir eser varsa, İskitya oraya kadar uzuyor. Buzlardan daha Kamçatka da araştırma yapamıyorlar yoksa oraya da çıkacağından şüpheniz olmasın. Yalnız orada sınır belli Bering Boğazı. Orası artık Amerikanya’nın başlangıcı sayılacağı için İskitleştirilmeye ihtiyaç yoktur..Kafanıza İskit göçebesi kadar taş düşsün ne diyeyim.

İLGİSİZLEŞTİREBİLDİKLERİMİZDEN MİSİNİZ?

AA dan bir muhabir vasıtasıyla ajansa gönderdim haberi, onlar da ilgilenmediler. Demek ki önemsiz bir haber. Elin Rusunu, Moğolunu heyecanlandıran haber bizimkilerin kılını kıpırdatmıyor. Başka bir yerde gene aynı bölgede içinde violeine benzer müzik aleti çıkan bir kurgan kazısı haberi daha vardı onunla da ilgilenmezler nasıl olsa göndermeye gerek yok. Gene bir yetkili Korelilerle ve Çinlilerle yapılan ve son 4 – 5 yıldır kurgan kazılarında elde edilen Hun dönemine ait yığınla altın ve gümüş eşyanın restorasyonlarının Kore de yapıldığını ve orada sergilendiğini söylüyor, o da önemsiz bir haberdir. Veya 2,5 metre boyunda duvar kabartmasının (Uygurlar ait) buluntusu da önemli sayılmaz. Yahu Hunlar bizim atalarımızdan değimliydi? Urumçi’de katledilen Uygurlarla aynı soydan değimliydik? Cengiz hocayı aramıştım geçende. Kazı alanı olarak tespit ettikleri 10.000. yerden bahsetti. Düşünebiliyor musunuz sadece Moğolistanda 10.000. alan kazılmayı bekliyor. Kim bilir Doğu Türkistan’da Tuva da Altaylarda Minusinsk Havzasında Krasnayarskda ve batı kısımlarında ne kadar eser vardır ve arkeolojik zenginliklerimiz yerin altında bekliyor. Bizden haber de yok ilgi de yok. Tarihine sahip çıkamayan geleceğini nasıl şekillendirebilir? Nasıl büyük düşünebilir? Nasıl büyük rol oynayabilir? Hadi vazgeçtik Hundan Göktürkden diğer Türkî halklardan yahu bu ülkede Selçukluyu doğru dürüst araştıran arkeolog var mı? Sızlanıp duruyoruz bize göçebe rolü verildi diye. İlgisizliği gördükçe bazen bize verilen o rol bile fazla diyesim geliyor. Olsun ne yapalım ben de sizinle paylaşırım.

1 yorum:

  1. Yazılarını ve çalışmaların yakından takip ediyoruz. Bırak "akademik" kimliği olanların çoğu ilgisiz kalsın, basının umurunda olmasın... Doğruları birinin yazması gerek ki insanlar okusunlar. Bence Y. Metin'in dediği gibi bunları Rusça olarak da yayınla biryerlerde.

    YanıtlaSil